Ve Mevsim Kasıma Dönerken...
Bir sözümüz vardı hatırlıyor musun?
sözün
sözüm
Mevsimin ilk soğukları vurduğunda, sözümün sıcaklığını sana Kasımpatı çiçekleriyle göndermek.
Bu sonbahar rüzgarı eserken, kalbini sadece bu oyuna saklamak ve aklını çelebilecek fısıltılar umursamadan geçmek ve kasım soğukluğunu haziran'da birleşme sıcaklığımıza dönüştürmek.
BİZİM KÜÇÜK PAKTIMIZ
Ve ben sözümü tutarım
İlk Kasım İlk Kasımpatın , Ne Son Kasım Ne de Son Kasımpatın...
ŞİMDİ OYUN SIRASI SENDE...
PEKİ YA SENİN KALBİN?
SÖZÜNÜ TUTABİLDİ Mİ? Ve tutabilecek mi?
Unutma bir sonraki Kasım'ın kaderi bu cevaba bağlı olabilir :)
Bir kasımpatı soruşturması...


Sana sadece bir çiçek alıp 'sözümü tuttum' diyebilirdim. Ama benim sözüm 'herhangi bir çiçek' değildi, 'Kasımpatı'ydı.
Çiçeksepeti'nde 'Beyaz Papatyalar' yazdığını görünce, emin olmam gerekti. Sonuçta, oyunun kuralları netti. Ben de küçük bir soruşturma başlattım:.


Mevsimin adı Kasım, ayazı vurur geceye,
Uzak şehirler girer aramıza sessizce.
Ama bir sözümüz vardı, zamana direnen,
Sadece ikimizin bildiği o küçük yeminden.
Bu çiçekler birer kanıt, solmayan bir anıya,
Ne papatyaya benzer, ne de bir gerberaya.
Bu, mühürlenmiş bir sözün sonbahar rengidir,
Bu sadece içinde Sude ile Ahmet Olan
Yani yalnızca "biz" olan bir hikayedir